'SİYASİ REJİMLERİN KALİTESİ SAVUNMA HAKKINA VE AVUKATA VERDİKLERİ DEĞERLE ÖLÇÜLÜR’
Yeni
adli yıl 3 Eylül Pazartesi günü başlayacak.Yeni adli yıl sebebiyle bir basın
açıklaması yapan Karabük Barosu Başkanı Av.Rıdvan Erdoğan yargının ve avukatlık
mesleğinin sorunlarına ilişkin çeşitli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’de
yargı bağımsızlığının ve savunma dokunulmazlığının öneminin anlaşılamadığını
ifade eden Erdoğan, siyasi rejimlerin kalitesinin savunma hakkına ve avukata
verdikleri değerle ölçülebileceğini söyledi.Baro Başkanı Erdoğan açıklamasında
şu görüşlere yer verdi. “ 2012-2013 adli yılına girerken yargıdaki sorunların
çözümü noktasında gereken mesafenin alınamadığını, yargı bağımsızlığı ve
savunma dokunulmazlığı konusunda olumsuz gelişmelerin yaşandığını üzülerek
müşahede ediyoruz.Karabük Barosu olarak yeni dönemdeki beklentimiz,
yargıdaki birikmiş sorunların çözümüyle birlikte yargı bağımsızlığını ve
savunma dokunulmazlığını güvence altına alacak adımların bir an önce
atılmasıdır.
Ülkemizin geçmiş tarihine
baktığımızda siyasi aktörlerin yargı bağımsızlığını kabullenemediklerini, yargıyı
yürütmenin bir parçası olarak görme eğilimimin ağırlık kazandığını görmekteyiz.
Her ne kadar anayasamızda ve diğer yasa metinlerinde yargı bağımsızlığını
düzenleyen çeşitli hükümler bulunsa da, uygulamada çeşitli vesilelerle yargıya
sık sık müdahale edildiği aşikardır. Bu tür müdahalelerin derhal son bulması
gerekmektedir.
Yargı bağımsızlığının yanında savunma
dokunulmazlığı konusunda da maalesef
olumsuz gelişmeler yaşanmaktadır.Avukatlara mesleklerini ifa ederken çeşitli
zorluklar çıkartılmaktadır. Yargı bürokrasisi içinde, avukatlara cephe alan, avukatlara
karşı özel tavırlar geliştiren kişilere zaman zaman rastlanmaktadır.Ulusal
yayın organlarında da sıkça görüldüğü üzere, avukatların uğradıkları
mağduriyetler, avukatlara yönelik saldırılar oldukça artmış durumdadır. Gazeteler
bunlara ilişkin haberlerle doludur.
Şurası asla unutulmamalıdır ki; siyasi
rejimlerin kalitesi savunma hakkına ve avukata verdikleri değerle
ölçülür.Avukatın itibar görmediği, savunma hakkının hafife alındığı rejimlerin
kalitesinden söz edilemez. Avukatlara yönelmiş olan saldırılar esasen milletin hak
arama hürriyetine yapılmış olan saldırılardır.Avukatlar olmaksızın hak arama
hürriyetinin kullanılamayacağı aşikardır.Bu yönüyle avukata yapılmış olan saldırı,
millete yapılmış demektir.
Bu gerçekler ışığında Karabük Barosu
olarak yeni adli dönemdeki öncelikli beklentimiz, savunma olgusunun ve
avukatlık mesleğinin statüsünün güçlendirilmesidir.Bu konuda gerekli yasal
düzenlemeler acilen yapılmalıdır.Her ne kadar Avukatlık Yasasında avukatlık
mesleğinin yargının kurucu unsuru olduğu ifade edilmekte ise de, bu hususun
anayasal güvenceye kavuşturulmasında zorunluluk vardır. Bu noktada savunma
olgusu ve avukatlık mesleği Anayasa’da yargıyı düzenleyen kısımda
“Savunma” başlığı altında ayrıca yer almalı, yargısal faaliyetin
kurucu unsuru olduğu gerçeği anayasa metnine girmelidir. Baroları sıradan
bir sivil toplum örgütü olarak gören anlayış terk edilmelidir.
Karabük Barosu olarak yeni adli yılda
da mesleğimizin ve yargının sorunlarının çözümü için gereken mücadeleyi
vereceğiz. Mesleki çalışmaların yanında, insan hak ve hürriyetlerini,
hukukun üstünlüğü prensibini ve hukuk devletini kararlı biçimde savunmaya
devam edeceğiz. “Milli Devlet” ve “Tam Bağımsızlık” ilkelerinden ödün
vermeksizin emperyalist güç odaklarına ve bölücü unsurlara karşı savaşımızı
sürdüreceğiz. Her türlü şahıs ve zümre egemenliğini reddederek milli iradenin
ve millet egemenliğinin yanında olacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle 2012-2013 adli yılının ülkemiz için barış ve esenlik
getirmesini diliyorum. Tüm meslektaşlarıma, yargı mensuplarına ve halkımıza
saygılarımı sunuyorum.”
fff