Konuya ilişkin bilgi veren Baro Başkanı Av.Rıdvan Erdoğan İstinaf mahkemesinin kurulması ile Karabük’ün bölgesel merkez olma yolunda çok büyük adım atacağını bildirdi.
Konuyu sıkı biçimde takip ettiklerini ifade eden Erdoğan şu açıklamayı yaptı”2004 yılında çıkarılmış olan 5235 sayılı kanun ile kurulmasına karar verilen İstinaf Mahkemelerinin sayısının 9’dan 18’e çıkarılması konusunda HSYK bünyesinde çok ciddi çalışmalar yapılmaktadır.İlave olarak kurulacak yeni mahkemelerden bir tanesinin Karabük’e kurulması için baro olarak yoğun gayret içindeyiz.Bu konuda baro yönetim kurulumuzun 5 Ocak 2011 tarihli toplantısında kapsamlı bir rapor hazırlanmasına karar vermiştik.Hazırladığımız bu rapor doğrultusunda ilimize istinaf mahkemesi kurulması için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na ( HSYK) ve Adalet Bakanlığına resmi başvurumuzu yapmış bulunuyoruz.
Bundan sonraki aşamada Karabük kenti olarak elbirliğiyle olayı takip etmek zorundayız.Karabük’te bu mahkemenin önemi maalesef yeterince bilinmiyor.Şayet bu mahkemeyi ilimize kazandırabilirsek Karabük bölgesel merkez olma yolunda çok önemli bir adım atmış olacaktır.Bu mahkemenin kurulması ile Bolu,Zonguldak,Bartın ve Kastamonu illerindeki ilk derece adliye mahkemeleri Karabük istinaf mahkemesine bağlanacaktır.Bu illerdeki mahkemelerin verdikleri kararlara karşı üst mahkeme olarak Karabük İstinaf Mahkemesine itiraz edilecektir.Yani çok geniş kapsamlı bir mahkeme olayı ile karşı karşıyayız.İlgili kanuna göre istinaf mahkemeleri aynen Yargıtay’daki daireler sistemine göre kurulmaktadır.En az 5 daire olmak üzere bağlanan illerdeki iş kapasitesine göre daire sayısı belirlenmektedir.Örneğin daha önce kurulan Ankara istinaf mahkemesinde 16 ceza ve 12 hukuk dairesi, İstanbul istinaf mahkemesinde ise 19 ceza ve 17 hukuk dairesi olması karara bağlanmıştır.
Karabük’e bu mahkemenin kurulması ve belirttiğimiz illerdeki mahkemelerin bağlanması ile Karabük istinaf mahkemesinde 8 - 10 civarında daire olmasını öngörmekteyiz.Yine hakim, savcı, müdür, katip, hizmetli vs. olarak 400 civarında yeni kadronun ilimize geleceğini tahmin ediyoruz.Bu miktarda nitelikli kadronun Karabük’e gelmesi ilimizin sosyal ve kültürel gelişmesine önemli katkılar sağlayacaktır.Yine bu istihdamın gelmesi ile diğer sektörlerde hareketlenecektir.Çevre illerden Karabük’e geliş gidişler ve trafik akışı artacaktır.
Olayı baro olarak çok yakından takip ediyoruz.Önümüzdeki günlerde Ankara’da HSYK ve Adalet Bakanlığı nezdinde yoğun görüşmelerimiz olacak.Çevre barolarla da bu konuda görüşmelerimiz sürüyor.İstinaf mahkemesi için onlarında desteğini almaya çalışıyoruz.İstinaf mahkemesi olayında bize rakip gösterilen Kastamonu ile Karabük’ü kıyasladığımızda bu mahkemenin mutlaka Karabük’e kurulması gerektiği sonucu çıkmaktadır.Zira Batı Karadeniz Bölgesinde coğrafi bakımdan, ekonomik,sosyal ve kültürel yönden istinaf mahkemesi için en uygun yer Karabük’tür.Karabük ili Batı Karadeniz’in coğrafi bakımdan tam ortasında yer almakta ve kendisine bağlanacak iller bakımından dengeli mesafeye sahip bulunmaktadır.
Bu konuda rakip gösterilen Kastamonu’nun coğrafi durumu ve bağlanacak iller göz önüne alındığında Kastamonu’nun bu illerin en doğusunda yer aldığı ve bu yönüyle uygun olmadığı görülmektedir.Zira Samsun ilinde istinaf mahkemesi bulunması sebebiyle Sinop Mahkemeleri’nin Samsun İstinaf Mahkemesi’nden ayrılması zaten söz konusu olmayacaktır.Yine yapılan planlamaya göre Çankırı mahkemelerinin de Ankara İstinaf Mahkemesi’nden ayrılması zaten gündemde değildir.Böyle olunca Batı Karadeniz’de kurulacak istinaf mahkemesinin Kastamonu’da kurulması durumunda bu mahkemeye bağlanacak iller tamamen Kastamonu’nun batısında yer alacak, coğrafi bakımdan dengesiz bir mesafe oluşacaktır.İtiraz yoluyla istinaf mahkemesine gelecek davaların bir kısmının duruşmalı olarak görüleceği dikkate alınırsa bu dengesiz mesafenin vatandaşlarımızın mağdur olmasına neden olacağı açıktır.
Yine istinaf mahkemesinin nerede kurulacağı hususu irdelenirken kurulacak yerin ekonomik,sosyal ve kültürel gelişmişlik düzeyinin de dikkate alınması gerekir. Bize rakip gösterilen Kastamonu ile Karabük’ü kıyasladığımızda bizdeki her türlü gelişmişlik düzeyinin daha ileri seviyede olduğunu görmekteyiz.İlimizin ağır sanayi merkezi olması,nitelikli ve eğitimli işgücü istihdamının sağlanmış olması,eğitim kurumlarımızın çok başarılı olması,üniversitemizin hızla gelişmesi, yazılı ve görsel basınımızın çok güçlü olması ekonomik,sosyal ve kültürel gelişmemizin ileri boyutta olduğunu göstermektedir.
Bunun gibi Dünya Miras Listesinde yer alan Safranbolu’nun son dönemde turizmde kat ettiği ileri mesafe ile birlikte Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan doğal ve tarihsel nitelikteki turistik alanların ilimize yakın mesafede olması da önemlidir.Bunlar gelecek için sahip olduğumuz gelişme potansiyelimizi ortaya koymaktadır.Bu bağlamda Karabük il merkezinin ve Safranbolu ilçe merkezinin kent olarak bütünleşmesi ve 160 bini aşan kentli nüfusun mevcudiyeti, ayrıca bu kentli nüfusun gelişmişlik düzeyinin ileri seviyede olması da çok önemlidir.Tüm faktörler dikkate alındığında İstinaf Mahkemesi’nin Kastamonu’da değil, mutlak surette Karabük’te kurulması gerektiği sonucu çıkmaktadır.”